Mersin Haberleri, İçel Haberleri, MersinHaberleri, İçelHaberleri

Cansel Elçin ve Zeynep Tuğçe Bayat balayında!

GeçtiÄŸimiz aÄŸustos ayında nikah masasına oturan Cansel Elçin ve Zeynep Tuğçe Bayat, iÅŸlerinin yoÄŸunluÄŸundan dolayı balayına çıkamamıştı. Oyuncu çift, yeni projeleri öncesi gecikmiÅŸ balayı için Meksika’yı tercih etti.İstanbul’un soÄŸuÄŸundan Meksika’nın güneÅŸli ve sıcak havasına uçan çift, bu vesileyle Elçin’in Meksiko City’de yaÅŸayan akrabalarını da ziyaret etti. Ardından ülkenin en turistik ÅŸehri Cancun’a geçen çift, burada Karayipler’in serin sularında denizin tadını çıkardı.BİR BÜTÜNÜN İKİ YARISI OLDUK!46 yaşındaki Cansel Elçin ve 30 yaşındaki Zeynep Tuğçe Bayat karantina döneminde sessiz sedasız nikah masasına oturmuÅŸtu… Çift nikahın ardından Hürriyet Pazar’dan Hakan Gence’ye konuÅŸmuÅŸtu….Ani bir kararla evlendiniz. AÅŸkınızı nasıl anlatırsınız?Cansel Elçin: Zor bir dönemden geçiyordum. Biraz bunalımdaydım. Babamı kaybetmiÅŸtim. Hayatımda baÅŸka kayıplar da olmuÅŸtu, içime kapanmıştım. Tuğçe bana el uzattı, beni karanlıklardan çıkardı.Zeynep Tuğçe Bayat: İyi bir ailem, dostlarım var ama içten içe hep tek başıma ve yalnızdım. Birinden yardım, destek kabul etmez, her ÅŸeyi kendim hallederdim. Cansel’le bir bütünün iki yarısı gibi olduk. Tamamlandım.Neydi sizi birbirinizde bu kadar etkileyen?Zeynep Tuğçe Bayat: Zeka ve donanım çok önemli. Tembel insanlardan hoÅŸlanmıyorum. Çok enerjiÄŸim, bana ayak uydurmak zordur. Cansel’in hayat enerjisi çok fazla. Donanımı da beni çok etkiledi. Ufkumu açan bir adam.Cansel Elçin: İnsanın karşısındakini tanıdıkça aşık olup sevdiÄŸine inanıyorum. Önce arkadaÅŸ olduk, sonra birbirimize destek ve yardımcı. Aynı kafada olduÄŸumuzu anladık. Bunlarla birlikte aÅŸk geldi.’Ne arayacağım ki seni gıcık!’Her ÅŸey nasıl baÅŸladı?Zeynep Tuğçe Bayat: 2010, ‘Gönülçelen’ dizisinin seti. İlk kez karşılaÅŸtık. Hukuk fakültesi son sınıfta okuyor, bir yandan tiyatroda çalışıyordum. Hedefim oyuncu olmaktı. O dizide Cansel’in öğrencisini canlandırdım.İlk görüşte aÅŸk mıydı?Zeynep Tuğçe Bayat: Yok canım, hatta tam tersi. Cansel sürekli uÄŸraşıp beni delirtiyordu.Neden?Cansel Elçin: Her gün onlarca mesaj alıyoruz. Gerçekten oyuncu olmak isteyenlerin dışında sadece ünlü olmak için de bu iÅŸi yapanlar var. Dizi oyuncuları seçilirken de kriterler farklı oluyor. Ben de Tuğçe’nin azmini gördüm ve niyetini anlamak için baÅŸlarda biraz provoke ettim. Şöyle, böyle yapmalısın gibi ÅŸeyler söyleyip uÄŸraÅŸtım. O da beni ciddiye aldı.Zeynep Tuğçe Bayat: Altyapısını bilmiyordum ve konuÅŸmalarından dolayı ‘Ne ukala adam’ diye düşünüyordum. 20 bölüm falan oynadık. Set biterken numarasını verdi. İçimden, ‘Ben ne arayacağım ki seni gıcık!’ dedim. Numarayı aldım ama bir daha görüşmedik.’Beni tanımasa bari!’Geçen arada Cansel Elçin baÅŸka bir evlilik yaptı. 2017’de ayrıldı. Bir daha ne zaman karşılaÅŸtınız?Cansel Elçin: İki sene önce. Evimin yakınında bir kafede oturuyordum. Tesadüfen karşılaÅŸtık.Zeynep Tuğçe Bayat: Kafeye girdim, Cansel’i gördüm. ‘Beni tanımasa bari’ diye düşündüm.Cansel Elçin: Yalana bak! Kafenin önünde üç tur attı (gülüyor). Åžapkasını çıkarıp dikkatimi çekmeye çalıştı.Zeynep Tuğçe Bayat: ya hadi ordan (gülüyor)!Sonuçta bir ÅŸekilde karşılaÅŸtınız…Zeynep Tuğçe Bayat: Konservatuvarı bitirmiÅŸ Shakespeare’in ‘Fırtına’sını oynamaya baÅŸlamıştım. Bundan çok etkilendi, beni daha ciddiye aldı. Oyuna gelmek istedi.AÅŸkımız magazin sayesinde baÅŸladıSiz oyunu mu Tuğçe’yi mi izlemeye gittiniz?Cansel Elçin: AÅŸk planlı bir ÅŸey deÄŸil. ‘Bu kız çok güzel, oyununu izleyeyim, sonra yemeÄŸe çıkartayım’ gibi planlarım hiç olmadı. Olayları akışına bırakırım. Tuğçe’yle bir ÅŸeyler yaÅŸayacağımı gerçekten bilmiyordum. Oyun sonrasında mesajlaÅŸtık, arkadaÅŸlığımız sürdü.Hadi artık aÅŸka gelelim…Zeynep Tuğçe Bayat: Aslında magazin sayesinde baÅŸladı.Nasıl yani?Zeynep Tuğçe Bayat: Cansel’in ‘Frankenstein’ oyununu izlemeye gittim. Sonra arkadaÅŸlarla beraber oturup sohbet ettik. Saat geç oldu, kalktık. Tam ayrılacakken bir anda belimden tutup çekti ve bir buse kondurdu. O an flaÅŸlar patladı. Hem öpücük hem de bir anda patlayan flaÅŸlardan ÅŸoke oldum. Ertesi gün magazindeydik. Cansel’e ‘Arkadaşız, zaten bir iliÅŸki istemiyorum’ gibi ÅŸeyler söyledim.Cansel Elçin: ArkadaÅŸ olarak seyahatler ettik. Paris’e ve Rusya’ya gittik.Zeynep Tuğçe Bayat: Bir gün Cansel WhatsApp’tan uzun bir mektup yazdı. Aslında ben de aynı ÅŸeyleri yaşıyordum. ‘Madem istiyorsun neden adamı ittin’ diye kendime kızıyordum. İlk defa kendimi bıraktım.Öpüşme, seviÅŸme sahnesi hiç umurumda olmazBirbirinize taktığınız lakap var mı?Zeynep Tuğçe Bayat: ‘Amour’ (Fransızca aÅŸk) diyorum.Cansel Elçin: Bazen bir ÅŸeylere kızıyor, küsüyor. ‘Küsmük’ diyorum.Birbirinizin cep telefonlarında nasıl kayıtlısınız?Cansel Elçin: İsimlerimizle kayıtlıyız. ‘AÅŸkım’ falan gibi ÅŸeyler bize göre deÄŸil. Mesela ben alyansımı da takmıyorum. Çünkü aksesuar kullanamıyorum. Tuğçe de benim gibi düşünüyor.Kıskançlık peki…Zeynep Tuğçe Bayat: Oyuncu çiftlerde en kötü ÅŸey kariyer kıskançlığı. Ben tüm dünya Cansel’e hayran olsun, onun iÅŸi çok sevilsin isterim. Kendisi gerekli görüp oynamak istiyorsa öpüşme, seviÅŸme sahnesi hiç umurumda olmaz. Cansel Elçin: Önemli olan sahnenin nasıl yazıldığı. Fikrimi söyleyebilirim. Ama nihayetinde onun kararı.- Çocuk istiyor musunuz?Cansel Elçin: İstiyoruz tabii. Ama gelecek tüm dünyada korkutucu görünüyor. Ama umudu da öldürmek istemiyoruz.Zeynep Tuğçe Bayat: MahvettiÄŸimiz ÅŸeyleri kurtarmak zorundayız. Bunu da ancak iyi çocuklar yetiÅŸtirerek yapabiliriz.Kalp ÅŸeklinde bir deniz kabuÄŸuyla evlenme teklif ettiPandemi ve karantina iliÅŸkinizi nasıl etkiledi?Cansel Elçin: Önemli bir dönemdi. Hepimizin morali bozuktu. O süreçte Tuğçe mini bir dizi yazdı. Ben senaryomu bitirdim. Özcan Deniz’in karantina döneminde dijital için çektiÄŸi ‘Senkron’ dizisinde birlikte rol aldık. Mesleki olarak birbirimizi ne kadar etkilediÄŸimizi gördük.Zeynep Tuğçe Bayat: Yazdığım diziyi Cansel evde çekti, kurguladı. Sanatsal anlamda birbirimizi yedik, tartıştık. Ama bir baktık pandemide bile ayrılmadık, üretip kamera karşısına geçtik. Birlikte bir ÅŸey ürettikten sonra bu hayatta her ÅŸeyi birlikte çözebilirsiniz.’O halde evlenelim’ mi dediniz?Cansel Elçin: Daha önce de evlenme teklif etmiÅŸtim ama ciddiye almamıştı.Neden?Zeynep Tuğçe Bayat: Geçen sene doÄŸum günümde ‘Seni çok seviyorum, hayatım boyunca benimle olmanı istiyorum’ dedi, parmağıma bir yüzük taktı. ‘Benimle evlenir misin?’ falan demedi ama parmağımda bir yüzükle öylece birbirimize baktık. Fransızlar böyle evlenme teklif ediyor herhalde dedim (gülüyor)… Öyle de kaldı. Bir de ben olaya tektaÅŸ olarak bakmıyorum. Benim için daha önemli ÅŸeyler var. Evlilik bir kadın için hiçbir zaman nihai bir amaç olamaz. En azından benim aklımda olan bir ÅŸey deÄŸildi.Peki ne oldu da sonra aniden nikah masasına oturdunuz?Zeynep Tuğçe Bayat: Bu yaz gittiÄŸimiz tekne turunda yüzerek bir koya çıktık. Çakıllara oturduk. Cansel kalp ÅŸeklinde bir deniz kabuÄŸuyla evlenme teklif etti. Bu sefer sorusu netti ama Fransızca sordu. Neyse ki Fransızcayı öğrenmiÅŸtim de anlayıp ‘Oui!’ (Evet) diyebildim. Sonra her ÅŸey çok hızlı geliÅŸti. Halamın kurduÄŸu ekolojik otelde, biz bize evlendik.Zeynep Tuğçe Bayat: EÄŸitim masraflarım için dönercide çalıştımHikayeniz nerede baÅŸlıyor?Mersin’de. Ailem organik tarımla uÄŸraşıyor. Bir ablam var, tasarımcı Tutku Bayat. Birlikte More Design Objects adında bir takı markası kurduk. O en yakın arkadaşım.Oyunculuk nereden çıktı?Anaokuluna gidiyordum. Sinemaya gittik. Beyazperdeyi ilk gördüğüm anı unutamıyorum. Çok etkilendim. Ortaokulda Mersin Belediye Tiyatrosu’nun ilanlarını gördüm. 12 yaşımdaydım. Yaşça büyük kiÅŸiler aradıkları halde seçmelere katıldım. Çok ÅŸaşırdılar ama beni yanlarına aldılar. Orada eÄŸitim almaya ve küçük yaÅŸta oyunlarında oynamaya baÅŸladım.Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunusunuz…Sosyal bilimlere ilgim, baÅŸarım vardı. Lisede ‘Felsefe Olimpiyatları’na katılıp Türkiye altıncılığı aldım. Dünya olimpiyatlarına katıldım. Bir yandan tabii içimde oyunculuk vardı. Ama ailem hukuk okumam konusunda beni yönlendirdi. Bir an önce oyunculuk yapmak için okulu bütünlemeye kalmadan hızla bitirdim. Hukuk bitince EskiÅŸehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümüne baÅŸladım. İkinci sınıfta öğrenci deÄŸiÅŸimiyle İspanya’ya gittim. Dil öğrendim. İspanyolca oyunda oynadım. Ayrıca yabancı dilde deneme çekimlerine de katıldım.Yaptığınız en cesur hareket neydi?İspanya’ya gitmek. GittiÄŸim yerde kimse İngilizce bilmiyordu. Ben de İspanyolca bilmiyordum. Tek başıma eÄŸitim masraflarımı karşılamak için restoranlarda, dönercilerde çalıştım. Bir Türk restoranında mücver, sütlaç yaptım.Cansel Elçin: Trenle, metroyla, süpermarketle Fransa’da tanıştımTire’de doÄŸmuÅŸsunuz. Nasıl bir aileniz vardı?Annemin ailesinin çiftlikleri vardı ve annem tütün kırardı. Babam çok yetenekli bir terziydi. Bir takım elbiseyi ver, baÅŸtan sona dikerdi. Özellikle ceketlerin yakaları konusunda çok iyiydi.Dokuz yaşında Fransa’ya gidiyorsunuz… Neden?Babam modayı severdi. 1960’ların başında Fransa’ya gitmiÅŸ hatta Türkiye’ye Paris’ten ilk kez sutyen getiren kiÅŸiymiÅŸ. Modaya olan tutkusundan dolayı Fransa’ya gitmeyi tercih etmiÅŸ. Zaten kısa sürede babamın orada yeteneÄŸini görmüşler ve 1970’te Pierre Cardin’e girip çalışmaya baÅŸlamış. Sonra Türkiye’ye dönüyor, 1979’da Türkiye’de ekonomik sıkıntılar olunca, bu sefer ailece Fransa’ya taşındık.Sizin için o dönem nasıldı?Çok zordu. Fransızcam yoktu. Yeniden ilkokul birinci sınıfa baÅŸlamam gerekti. Bir anda farklı bir dünya ve sistemin içine girdim. Henüz İstanbul’u, İzmir’i görmemiÅŸtim. Fransa’da ilk defa süpermarket, tren, metro gördüm… Sonra 33 yaşına kadar da orada yaÅŸadım.Neler kattı Fransa size?EÄŸitim sistemi çok önemli. Çok iyiydi, o konuda ÅŸanslıydım. Hiç bilmediÄŸim halde elime tenis raketi verildi, öğrendim. Alp DaÄŸları’na kayaÄŸa gönderildim. Türk, Fransız fark etmez, herkes eÅŸitti. Gündüzleri elinde mutlaka kitap oluyordu. AkÅŸamları sinema ya da tiyatroya gidiyorduk. Orada çok para kazanman deÄŸil, kültürlü olman önemliydi.Hayatınızın en cesur kararı neydi?Tiyatroya ilk adım attığım günün ardından ertesi gün yeniden o sahneye dönmek. Çünkü sahneye ilk kez çıktığınızda bütün defolarınızla yüzleÅŸiyorsunuz. ya oradan kaçacak ya da zayıf noktalarınızı düzeltmeye karar vereceksiniz. Zaten o kararı verdikten sonra oyunculuk isteÄŸi baÅŸlıyor.İyi bir rol çok deÄŸerli, birbirimizi destekliyoruzCansel Bey uzun yıllar Fransa’da yaÅŸadı. Aranızda Fransız romantizmi var mı?Zeynep Tuğçe Bayat: DüşünemeyeceÄŸiniz ÅŸeylerde çok ince. Ama kliÅŸeler yapmaz.Cansel Elçin: Fransa enteresan bir yer. Oraya gittiÄŸinizde sokaklar, yazarlar, kitaplar, kültür derinin içinden giriyor. Adım atmana gerek yok. Metroya bin, kimse telefonla ilgilenmez. Herkesin elinde kitap vardır. Bu da insana iÅŸliyor. Orada bir zarafet yakalayabiliyorsun. Bunları da aramızda konuÅŸtuÄŸumuzda bu karşındaki insanda bir aura yaratabilir.Aynı mesleÄŸi yapmanın iliÅŸkiye etkisi ne?Cansel Elçin: Bu iÅŸe baÅŸlarken çok çalıştım, çok okudum. Sonra travmalarım oldu. Mesela bir gün Fransa’da hem oyunculuk hem garsonluk yapıyordum. Çok önemli bir yapımcı geldi. FotoÄŸraf ve özgeçmiÅŸimi verdim. Adama kendimi anlattım, aldı. Sonra arabasına bindi, camdan fırlattı. FotoÄŸraf çektirmek pahalıydı. O kare için saatlerce çalışmam gerekiyordu. KoÅŸtum, baÅŸka bir araba ezmesin diye yerden aldım. İlk defa orada ‘Bu mesleÄŸi bıraksam mı’ diye düşündüm. Bunları Tuğçe de yaÅŸamış. Bu yüzden bir projede yer almak, iyi bir rol oynamak bizim için çok deÄŸerli. Birbirimizi bu konuda çok destekliyoruz.Doktorların ünlülerden önemli olduklarını gördükBirlikte bir film ya da tiyatroda oynamak ister misiniz?Zeynep Tuğçe Bayat: ‘Closer’da oynadık, aynı sahneyi paylaşıyorduk, zordu. Çünkü sahne üzerinde birlikte oynayan oyuncuların birbirlerine karışması doÄŸru deÄŸil. Ama karşında normalde her ÅŸeyi söyleyebildiÄŸin biri var. Zor da bir oyundu. Tartıştığımız zamanlar da oldu.Cansel Elçin: Ama beÅŸ dakika sonra unutuyoruz. ve bir daha olsa yine birlikte bir proje yaparız.Åžu an oyunculuk sektörünü nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?Cansel Elçin: Biri sırf dizide oynuyor diye o kiÅŸiyi çok büyütmeleri, ünlü, şöhret yapmaları beni rahatsız ediyor. Korona zamanında doktorların, hemÅŸirelerin ünlülerden bin kat daha önemli olduklarını gördük.İkimiz de 25 yaşındayızAranızda kaç yaÅŸ fark var?Cansel Elçin: YaÅŸ farkımızı bilmiyorum. 16 galiba, geçen gün gazetede yazmıştı.Nasıl? Bilmiyor musunuz birbirinizin yaşını?Cansel Elçin: İkimiz de 25 yaşındayız aslında.Ben söyleyeyim, Cansel Bey 46, Tuğçe Hanım 30 yaşında. Bu fark sorun yaratıyor mu?Zeynep Tuğçe Bayat: YaÅŸ ne? Anlamıyorum. Düğünden sonra öyle baÅŸlıklar atmışlar. Bunu düşünen insanları anlıyorum. Hayatlarında hiç sevmemiÅŸler. Hayata ÅŸekilci bakıyorlar. NiceliÄŸi görüyorlar. Oysa bizim düğümüzde birbirini seven ve aÅŸkla bakan iki insan vardı.Cansel Elçin, Hakan Gence ve Zeynep Tuğçe Bayat

Bir önceki yazımız olan Sosyal medyada 'Sonun Özgecan gibi olacak' tehdidine 5 yıl hapis istendi başlıklı makalemizde Azerbaycan, Güncel ve Haber hakkında bilgiler verilmektedir.

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir